Türkiye’yi derinden etkileyen 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş’ta en çok can kaybının yaşandığı yerlerden Ebrar Sitesi’ndeki evinde eşi, 4 çocuğu, 3 torunu, hamile gelini ve damadını kaybeden 54 yaşındaki Ömer Saylak, yakınlarını özlemle anıyor.
Suriye’nin İdlib kentinde 10 Şubat 2020’de şehit olan Piyade Uzman Onbaşı Fatih Saylak’ın babası Ömer Saylak, AA muhabirine, depreme hayvancılıkla uğraştığı için günaşırı kaldığı Onikişubat ilçesi Kale Mahallesi’ndeki evinde yakalandığını söyledi.
Eşi ve çocuklarının ise deprem anında Ebrar Sitesi’ndeki evlerinde olduğunu belirten Saylak, “Hanımı gece saat 23.00 gibi aradım. Rahmetli, telefonda benden helallik istedi. Ben düşündüm, biraz konuştuktan sonra tekrar sordu ‘Hakkını helal ediyor musun bana?’ diye. Ben de ‘Bu nereden çıktı gecenin bir yarısı, helal olsun.’ dedim.” ifadesini kullandı.
Şehit babası, eşinin helallik istemesinin etkisiyle sabaha kadar uyuyamadığını dile getirerek, “Sabaha karşı sesler geldi, hayvanlar bağırmaya başladı. İki kez deprem oldu. Ailemi aradım ama kimseden haber alamadım.” dedi.
Saylak, şehir merkezine gidince evinin enkazıyla karşılaştığını anlatarak, “Bina olduğu gibi çökmüş. Enkazın başından ayrılmadım. Enkazın bir iki yerinden girdik. Umutlar bitti.” diye konuştu.
“GENİŞ BİR AİLEYDİK BİZ”
Yaşadığı acılara dayanmanın zor olduğunu ifade eden Saylak, şöyle devam etti:
“Allaha sığındım, dua ettim. Elimi havaya kaldırdım, ‘Allah’ım sen bana sabırlar ver, aklımı alma.’ diye dualar ettim. Allah’ın yardımıyla, kardeşlerimin ve eş dostun yardımıyla geçti zaman. Yalnız bırakmadılar, gezmeye götürdüler beni devamlı. 10 Şubat şehidimin yıl dönümü geliyor. Çocuğumun şehitlik yıl dönümünde, 10 Şubat’ta tüm ailemi enkazdan çıkardık.”
Ömer Saylak, her gün eşi Nigar, çocukları Osman, İbrahim ve Elife Saylak ile Ayşe Çayır, torunları Fatma Nigar ve Fatih Saylak ile Esma Nur Çayır, damadı Kasım Çayır ve karnında bebeği ile yaşamını yitiren gelini Gülbahar Saylak’ın mezarlarına gittiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Okurum, Fatiha’mı gönderirim. Hayrına yardım veririm. Allah’a yalvarıyorum, ‘Ne yapabilirim?’ diye. Ben Allah’a sığındım, inancımız sonsuz. Bir evde hanımın olmazsa, çocuklar olmazsa oteldir. Fotoğraflarına bakıyorum. Düşün düşün olmuyor. 10-15 büyükbaş hayvan aldım. Onlarla sabah akşam uğraşıyorum, vakit geçiriyorum. Geniş bir aileydik biz, Allah kimsenin başına vermesin. 5 çocuğum vardı. Biri şehit olmuştu, 4 çocuğumu da depremde kaybettim. Milletimizin canı sağ olsun. Allah zarar vermesin milletimize, devletimize, bayrağımıza”